Başarısızlık…
Yürümeyi öğrenen bir çocuk düşün; defalarca düşer ve kalkar,sonra tekrar düşer ve tekrar kalkar,yeniden, yeniden,yeniden…Derken;gün gelir ve artık çocuk koşmayı dahi öğrenmiştir.Bunları denerken bir kez bile başarısız olduğunu ya da beceriksiz olduğunu düşünmez.Dışarıdan ”Yapamayacaksın!,Beceriksizsin!” gibi linç eden sözlerde uğramaz,her adım ardından düşse de alkış tutulur.Çocuk belki de sırf bu alkış için bile düşmeyi göze alıp tekrar dener…
İşte o çocuk senin içinde ve aslında korktuğun ve başaramayacağım diyerek geri çekildiğin şey tam da bu!Yeniden ayağa kalkıp daha iyisini yapmak için önüne çıkan küçük bir ara.
O yürümeye çalışan çocuk sensin!
Şimdiye kadar başaramadıkların tecrübelerin olsun,aptallığın değil!Artık alkışlar dışarıdan duyulmayabilir,seni alkışlayan birileri olmayabilir ve hatta her başarısızlığında sana başaramayacağını,vazgeçmen gerektiğini söyleyen seni çok sevenlerinde olabilir.İnsanlar bazen sevdiklerini kaybetmemek adına bencilce onun iyiliğini istemeyebilirler,ya da başına bir şeyler gelmesinden korktukları için onları aşağı çeken cümleler kurabilirler.Bu sesleri tanı,bu ses bazen en yakınından gelebilir.Onu sevmeye devam et ama artık o sesi içindeki alkış sesleriyle bastır.
Her düşüşünde o alkış çınlasın sadece kulaklarında.Sen kendini alkışla yeter!
Seni gerçek potansiyeline, en iyi sana götürecek bir hayalin varsa ve bu hayal dünyaya güzellikler katacaksa, o hayalin yolunda düşe kalka yürü.Sadece zirveyi değil,zirveye seni götürecek patikaları da sev.Seni düşüren taşı da sev!Çünkü o patika sayesinde,seni düşüren o taş sayesinde sen biraz daha evrildin,geliştin.O zirve senin için böylece daha değerli oldu.
Başarısızlık evrenin sana gönderdiği nasihattır! Nasihattaki dersi öğren,tecrübeni cebine koy ve yürümeye devam et!
Potansiyelindeki sana ulaşman dileğiyle…
Bir Cevap Yazın